Dişil tarafınızla uzlaşın!

#dünyakadınlargünü

Çin felsefesinde dişil ve eril enerjinin dengesini anlatan YinYang kavramını duymuşsunuzdur. Her zaman bir arada bulunan bu iki zıt güç aynı beynimizin sağ ve sol loblarının işlevini bir arada tutmasına benzer. Bütünlük anlayışına sahiptir. Ayrıca evrenimizdeki varoluşun yani dualitenin ifadesidir. Bu yüzden tek başına iş gördüğünde yarım ve sağlıksız olur.

Bu bakış açısından yola çıkarak kadınlığı, dünyadaki iki kutuptan biri olan dişi kutbu çevreleyen prensip olarak yorumlamak istedim.

Sembolizmde eril ve dişil kutuplar güneş ve ay ile özleştirilir. Güneş eril tarafımızı, artı kutbu, bilinci, gündüzü, yaşamı, mantığı, analitik zekamızı, somut algıyı temsil ederken, Ay dişil tarafımızı, negatif kutbu, geceyi, bilinç dışını, rüyaları, duygularımızı (gel-git’lerimizi) ve soyut algıyı temsil eder. Bir benzetme daha yaparsak biri ateştir, diğeri ise su.

İşte bu anlamda kadınlık ya da dişil tarafımız su gibidir. Kapsayıcıdır. Kendi biçiminden vazgeçer ve her şekle uyum sağlar çünkü temel özelliği fedakarlıktır. Tıpkı ayın güneş ile olan dansında olduğu gibi ay kendi ışığını yaymaz, ama güneşin ışığını içine alıp yansıtır. Bu yüzden fedakârlık, razı olmak, egodan vazgeçmek insanın dişil tarafını kucaklaması adına hep zor bir ödev olmuştur.

Dünyamız da aslında dişil bir enerjiye sahiptir ve dörtte üçü sudur. Belki de bu yüzden onu dünya ana ya da toprak ana diye çağırıyoruz. Bu dişil prensip ihtiyacımız olan her şeyi bize sunarken, üzerindeki ve altındaki tüm yaşamlarla alt benliğimizi oluşturmuyor mu? Ya da bu alt benliğin canlı, bizi içine alan ve bizimle temasta olan bir yapısı yok mu? (tıpkı bir bebeğin anne karnındayken suyla teması gibi).

Bu yüzden onu sevmek, ona iyi bakmak, korumak, kıymetini bilmek ve onunla bir çocuğun saf edasıyla bağlantı kurmak çok önemli geliyor bana. Ve cennetin krallığına giden yolun bu anlayıştan geçtiğini düşünüyorum.

.

İnsanlar özlerinde doğal bir biçimde var olan dişil ve eril enerji olgusunu reddettikçe tam ve bütün olmaktan yani alma-verme dengesinden uzaklaşıyor.

Ego, savaş, aşırılık, saygısızlık, yalan, insani hakları hiçe saymak hüküm sürdükçe dişil tarafımız her gün eziliyor. (Doğamız yok oluyor, sular kirleniyor, toprak verimini kaybediyor).

Bu yüzden özgürce ve hayallerimizin ötesinde var olan güzel bir dünyada yaşamak için dişil tarafımızla uzlaşarak, içimizdeki şefkat ve merhameti, yaratıcı ve sezgisel tarafı yani dişil enerjimizin varlığımızı özgürce hissetmeli, sahiplenmeli ve her zaman onurlandırmalıyız.

Dünya Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun!

Kaynak:

Video: "AMA" – A short film by Julie Gautier